Yazar: Erdem Uygan

  • Kabak Tadı Veren Bir Safsata / Dr. Fatih Orum

    Kabak Tadı Veren Bir Safsata / Dr. Fatih Orum

    Birlik ve Beraberliğe En çok İhtiyaç Duyduğumuz Şu Günlerde… Duymayanımız yoktur aslında bir safsatadan ibaret olan bu cümleyi. Safsata olduğu için ne bir haklılık payı vardır ne de bir gerçekliği. Gel gör ki her ne zaman gerçeklerden bahsedilecek olsa silah gibi dayanır insanların ensesine, kabak tadı veren yukarıdaki cümle. Gerçeklerin beklemesi gereken bir vakti ve…

  • Kur’ân’a Göre Resulullah’ın Tebyîn Görevinin Anlamı / Dr. Fatih Orum

    Kur’ân’a Göre Resulullah’ın Tebyîn Görevinin Anlamı / Dr. Fatih Orum

    Kur’ân’a Göre Resulullah’ın Tebyîn Görevinin Anlamı Tebyin, açıklamak anlamına gelmektedir.[1] Pek çok âyette Kitab’ın apaçık olduğu belirtilmektedir.[2] Bir âyet şöyledir: الۤرٰ تِلْكَ اٰيَاتُ الْكِتَابِ الْمُب۪ينِ “Elif. Lâm. Râ. Bunlar, apaçık Kitab’ın âyetleridir.” (Yusuf 12/1) Âyetlerin açıklanma işini Yüce Allah üzerine almıştır.[3] Yani açıklamaları O yapmıştır. Bir âyette şöyle buyrulmaktadır: لَا تُحَرِّكْ بِه۪ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِه۪  اِنَّ…

  • Kur’ân’a ve Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Cezası / Dr. Fatih Orum

    Kur’ân’a ve Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Cezası / Dr. Fatih Orum

    Giriş Şeriatta devamlılık vardır. Muhammed (a.s.) ilk peygamber değildir.[1] Ona indirilenler daha öncekilere indirilenlerdir.[2] Tüm İlahi Kitap’lar kendilerinden öncekileri tasdik eder. Kur’ân’da önceki ilahi kitapları tasdik ettiğini belirtmektedir.[3] Allah’ın Elçisi, hakkında vahiy indirilmeyen konularda önceki şeriatlara göre hüküm vermek ve uygulamakla emrolunmuştur.[4] Kur’ân, kendinden önceki kitapların büyük bir kısmını misliyle, bir kısmını da daha hayırlısıyla neshetmiştir.[5] Bir ayet insanlar için…

  • “300 Fransız” bu konuya da Fransız! / Dr. Fatih Orum

    “300 Fransız” bu konuya da Fransız! / Dr. Fatih Orum

    Birkaç gün önce ajanslara düşen ve çeşitli kesimlerin tepkisini çeken haber aynen şöyleydi: “Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin de aralarında olduğu 300 Fransız yazar ve siyasetçi, Yahudi düşmanlığı yaydığı iddiasıyla Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkartılmasını talep etti.” Birçok kesim için kaçırılacak türden bir fırsat değildi bu. Nitekim mikrofonu kapan, ekrana çıkan, klavye başına geçen herkes…

  • Sarhoşlukta Son Nokta! / Dr. Fatih Orum

    Sarhoşlukta Son Nokta! / Dr. Fatih Orum

    Rivayet odur ki, Ebu Hanife sarhoşun tanımını yaparken “sarhoş yerle göğü, kadınla erkeği ayıramayacak derecede kafayı bulandır” demiş. 31 Aralık 2017 gecesi kahir ekseriyeti müslüman olan Türkiye’de tonlarca alkol tüketildiğinde şüphe yoktur. O gece belki felsefe yapma aşamasına gelen çok vatandaşımız olmuştur ama Ebu Hanife’nin tanımına uyan seviyeye kaç kişi ulaşmıştır bilemiyorum. Ben Ebu Hanife’nin…

  • Ustalara Saygı ile Ölüsevicilik Arasındaki İnce Çizgi / Dr. Fatih Orum

    Ustalara Saygı ile Ölüsevicilik Arasındaki İnce Çizgi / Dr. Fatih Orum

    Geçmişte yapılanların önemsenmesi, alınan mesafenin kazanım kabul edilmesi, mevcudun üzerine yeni şeyler koyup müktesebatın sonraki nesillere aktarılması, ilmi geleneğin hem tabii hem zaruri çalışma tarzıdır. Zaten insanı diğer varlıklardan ayıran şey de, sanılanın aksine ne aklı olması ne konuşabilmesi, önceki birikimin üzerine yeni şeyler katıp medeniyet oluşturabilmesidir. Ortaya koyduğu yenilik ve ilkelerle, herhangi bir disiplinin…

  • Bir Ayetin Başına Gelenler! -5 / Dr. Fatih Orum

    Bir Ayetin Başına Gelenler! -5 / Dr. Fatih Orum

    Bu sayıdaki yazımızda Hûd suresinin 114. ayetine meal ve tefsirlerde verilen geleneksel anlama değinecek, ardından da konuyu Kur’ân bütünlüğü açısından ele alıp ayetin doğru anlamını tespit etmeye çalışacağız. Söz konusu ayetin metni ve mealini vererek konuya başlayalım: وَاَقِمِ الصَّلٰوةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفاً مِنَ الَّيْلِۜ اِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّـَٔاتِۜ ذٰلِكَ ذِكْرٰى لِلذَّاكِر۪ينَۚ “Gündüzün iki bölümünde ve…

  • Bir Ayetin Başına Gelenler! -4 / Dr. Fatih Orum

    Bir Ayetin Başına Gelenler! -4 / Dr. Fatih Orum

    Yazımızda Sâd suresinin 44. ayetine meal ve tefsirlerde verilen geleneksel anlama değinecek, bu anlam üzerinden ayetten hangi çıkarımların yapıldığını göreceğiz. Ardından da konuyu Kur’ân bütünlüğü açısından ele alıp, ayetin olması gereken anlamını tespit etmeye çalışacağız. Ayete Verilen Mealler Sâd suresinin 44. ayetinin metni ve ayete verilen geleneksel meal şöyledir: وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثاً فَاضْرِبْ بِه۪ وَلَا…

  • E-Kitap: Tasdik

    E-Kitap: Tasdik

    Nebiler ve onlara verilen kitapların meşruiyeti büyük oranda tasdik ilişkisine dayanır. Kendinden öncesini tamamen yok sayan, geçersiz kılan bir nebîye insanların tabi olma yükümlülüğü yoktur. Dolayısıyla; yeni bir nebî gelene kadar önceki şeriatın gereklerini yerine getiren kimselerin, gelen nebîye tabi olduktan sonra şer’î ahkama dair hayatlarında köklü değişiklikler beklenemez. Mesela; Muhammed (a.s.)’a tabi olana kadar,…

  • E-Kitap: Tafsîl

    E-Kitap: Tafsîl

    Serimizin bu sayısında tafsîl kavramı üzerinde duruyoruz. Önce kavramın sözlük anlamını ortaya koyacak, sonrasında da kavramın Kur’ân’daki kullanımlarını ve bu kullanımlar neticesinde ortaya çıkan anlamın Kur’ân’ın anlaşılması açısından önemini tespit edeceğiz. Linkten indirebilirsiniz: