“Okudum!” diyen bir kişiye “anladın mı?” diye sormak hakarettir. Bir yazıyı okuduğunu söyleyen kişi anladığını belirtme gereği duymaz. Tersine, eğer anlamadığı bir yer varsa “şurasını anlamadım” diye özellikle belirtir. Hatta okuduğundan hiçbir şey anlamamışsa “okudum ama hiçbir şey anlamadım” cümlesini bizzat kendisi kurar. Bunun sebebi “okudum” dediğinde aslında “anladım” demiş olmasıdır. Bir yazara “kitabınızı okudum” dediğinizde sevinmesinin nedeni de budur.
“Okudum” cümlesi anlama eyleminin yöntemini belirten bir ifadedir. Yani “bu konuyu anlamak için kullandığım yöntem okumak oldu” demektir. Aynı şekilde, dinledim, izledim gibi cümleler de anlama gayemizin yöntemlerini belirten cümlelerdir. Muhatabımız tüm bu eylemleri, anlamak için yaptığımızı otomatik olarak bildiğinden bu tür cümlelerimizin hiç birinde anladığımızı ayrıca belirtmemiz beklenmez. Hatta hoş da olmaz.
Bu kadar net ve herkes tarafından bilinen bu durum ne yazık ki yeryüzünde sadece Kur’an için geçerli değildir. Sadece Kur’an için “okudum” dendiğinde “anladım” denmiş olunmamaktadır. Sadece Kur’an için “dinledim” dendiğinde anlaşılıp anlaşılmadığı sorgulanmaz. Hatta anlaşılmadığı çok iyi bilindiği halde bir sorun olarak görülmez; bilakis, anlaşılmasının gerekli dahi olmadığı düşünülür.
İşte bundan dolayıdır ki sadece Kur’an için kullanılabilecek olan şu ifade Kur’an’dan başka her kitap için kullanılır olmuştur:
“Birgün bir kitap okudum, hayatım değişti!”
Erdem Uygan
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.